Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze'de devam eden çatışmalar nedeniyle hastanelerin acil koruma altına alınması gerektiğini açıkladı. Bu çağrı, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve sağlık çalışanlarının güvenliği adına büyük bir önem taşıyor. DSÖ, Gazze'deki sağlık altyapısının ağır hasar gördüğüne ve bu durumun hem yerel halk hem de sağlık hizmetleri için ciddi tehditler oluşturduğuna dikkat çekti.
Gazze Şeridi, son yıllarda süregelen çatışmalar yüzünden sağlık hizmetleri açısından büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Altyapının yetersizliği, sürekli elektrik kesintileri ve artan hasta sayısı, bölgedeki sağlık sistemini kritik bir seviyeye getirmiştir. DSÖ'nün son raporuna göre, Gazze’deki hastanelerin %70’i savaşın etkisiyle tam kapasite çalışamaz hale gelmiş durumda. Yetersiz sağlık hizmetleri, halk sağlığını tehdit eden enfeksiyon hastalıklarının da artmasına neden olmakta; hamile kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere hassas grupların durumu giderek kötüleşmektedir.
DSÖ, bu kritik durumu aşmak için, uluslararası topluma acil adımlar atma çağrısında bulunarak, “Gazze’deki sağlık tesisleri her türlü saldırıdan korunmalıdır. Sağlık çalışanlarının güvenliği sağlanmalı, hastalar güvenli bir ortamda tedavi edilmelidir,” ifadelerine yer verdi. Üstelik, dünya genelindeki sağlık kuruluşlarının, Gazze’deki sağlık sistemine destek vermenin hayati önem taşıdığını vurguladı. Yeterli kaynaklar sağlanmadan Gazze'deki sağlık krizinin çözülmesinin mümkün olamayacağı konusunda hemfikir.
DSÖ, Gazze'deki sağlık altyapısının yeniden inşası için uluslararası işbirliğinin şart olduğuna inanıyor. Bu bağlamda, hem mali destek sağlanması hem de sağlık uzmanlarının bölgeye gönderilmesi gerektiğini ifade etmekte. DSÖ, sağlık çalışanlarını koruma altına almak için, acil durum standartlarının oluşturulmasını ve bu standartların uygulanmasını öneriyor. “Bu standartlar, sağlık tesislerinin korunmasını ve sağlık çalışanlarının işlerini güvenle yapabilmelerinin önünü açacaktır,” diyen DSÖ, gönderdiği acil yardım çağrısında bu hususların mutlaka dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.
Bölgedeki sağlık kurumları, yardıma muhtaç olan hastalar için gereken ilaç ve malzemelere erişim sağlamakta büyük sıkıntılar çekiyor. Savaşın getirdiği olumsuzluklar nedeniyle doktor sayısında azalma, hijyenik şartların yetersizliği ve sağlık hizmetlerine erişiminin sınırlandırılması, Gazze halkı için yaşamı zorlaştırmaktadır. DSÖ, bu noktada sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası sağlık organizasyonlarının da devreye girmesi gerektiğini belirtiyor.
Dünya genelindeki ülkelerin, Gazze’deki sağlık krizine dikkat çekerek uluslararası bir dayanışma sergilemeleri gerekiyor. Küresel sağlık politikalarının ve uluslararası ilişkilerin gözden geçirilmesi, bölgede yürütülen insani yardımlara öncülük etmesi açısından önemli bir adım olacaktır. DSÖ, bu tür adımların hem Gazze halkının hem de tüm insanlığın ortak sağlığını korumak adına büyük bir katkı sağlayacağını vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, DSÖ'nün çağrısı, yalnızca Gazze için değil, tüm dünyada sağlık sistemlerinin esnekliğini artırmak ve sağlık yatırımlarını teşvik etmek için bir uyarıdır. Herkesin yaşam hakkının kutsal olduğunu hatırlamak ve bu hakka sahip çıkmak, sağlık politikalarının öncelikli amacı olmalıdır. DSÖ, dünya genelindeki tüm ülkeleri, Gazze’deki sağlık krizine karşı dayanışmaya davet ederek, insan hayatına verilen değerin önemini hatırlatıyor.